Menu
18 Temmuz 2017

Antarktika’dan Kopan devasa buzdağı, İklim değişikliği tartışmalarını alevlendirdi

Antarktika’dan kopan 5.800 metrekare yüzölçümündeki  buzdağı, İklim değişikliğini kontrol altına alma ve küresel ısınmayı önleme amacıyla 2015'te Paris'te imzalanan anlaşmadan çekildiğini açıklayan Trump'a göz dağı verir mi?

Galler'de bulunan Swansea Üniversitesi'nden bilim insanlarının verdiği bilgiye göre, Antarktika’dan devasa bir buzdağı koptu. Bir trilyon tondan daha ağır olan kütle, şu ana dek kayıtlara geçen en büyük buzdağlarından biri olarak kabul ediliyor. Yüzölçümü ise 5 bin 800 kilometrekare.

Larsen C buz sahanlığından kopan buzdağı, Antarktika'daki dengeleri etkileyebilir ve bunun sonuçta deniz seviyesinin önemli ölçüde yükselmesine neden olabilir.

Kopan dev buzdağının ayrıca bölgedeki deniz ticaret yollarında problem yaratabileceği belirtilirken, deniz akıntılarıyla buzdağının veya parçalarının Arjantin'in güney açıklarındaki Falkland Adaları'na kadar gelebileceği ve Drake Boğazı'ndaki gemi seferlerini etkileyebileceği ifade ediliyor.

Araştırmacılar bu kopuşun iklim değişikliği ile doğrudan bağlantılandırılmaması gerektiğini söyleseler de; Antarktika, iklim değişikliğinin en yoğun bir şekilde etkilerinin gözlemlendiği ve gezegenin en hızlı ısınan bölgelerinden biri.

Çevre Örgütü Greenpeace’in Hamburg’daki Almanya şubesinden yapılan açıklamada, çok olumlu sonuç alınamayan G20 Zirvesi'nden birkaç gün sonra böyle bir gelişmenin olmasının çok önemli bir uyarı olduğu belirtildi. Greenpeace “yalnızca Paris Anlaşması'nın şartlarını hızla hayata geçirdiğimiz ve kömür, petrol ve doğalgaza vedayı hızlandırdığımız takdirde iklim değişikliği frenlenebilir" diyor.

Ancak, ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz yaptığı açıklamada ülkesinin Paris İklim Anlaşması'ndan çekildiğini açıklamıştı.

Açıklamasında "Bugün itibariyle ABD olarak, üzerimizde acımasız finansal ve ekonomik yük yaratan ve herhangi bir bağlayıcılığı olmayan Paris Sözleşmesi'nin tüm uygulamalarını sonlandırıyoruz" derken,  mevcut anlaşmanın şartlarını yerine getirmenin ABD için çok pahalıya mal olacağını söylemişti.

İşin ilginci – ya da ilginç olmayan kısmı -  Çin'den sonra atmosfere en çok sera gazı salan ülkenin ABD olması. Paris Anlaşması’nda ABD'nin 2025 yılına kadar zararlı gaz emisyonunun 2005 yılına göre yüzde 26 ila yüzde 28 oranında azaltılması kararlaştırılmıştı.

Peki, Paris Anlaşması Ne diyordu?

İklim değişikliğini kontrol altına alma ve küresel ısınmayı önleme amacıyla 2015'te Paris'te varılan mutabakatı 197 taraf ülkeden 147'si imzalamıştı. Anlaşma atmosferdeki sera etkisiyle ısınmanın sanayi öncesi çağa kıyasla 2 derecenin altında tutulmasını öngörüyor.

Antarktika’dan ayrılan devasa buzdağı, sera gazı salım şampiyonu ABD’ye gözdağı verir mi bilinmez; ancak iklim değişikliği ve küresel ısınma konusunda acil eylem planları yürürlüğe konulmazsa, kurunun yanında yaş olanların da yanacağı açık...

 

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe

Fotoğraf: (1) NASA (2) Reuters/Fabian Rimmer


Herkes bilsin