Menu

Goethe’den Werther’in Acılarına…

fotoğraf: İllustrasyon: Maria Jodra

Esra Karaduman Okay

“Onu yazarken, başucumda bulundurduğum sivri uçlu hançeri birkaç kez karnıma götürmekten kendimi alamadım.” dediği Genç Werther'in Acıları, yazın dünyasında adeta bir bomba etkisi yaratır. Bu roman, bir “Werther salgını” başlatmıştır demek yanlış olmaz. İntihar eden insanların ceplerinden Werthher'in Acıları çıkmaya başlamıştır. Din adamları bu romana tepki gösterirler ancak bu tepkiler kitabın Almanya dışında da tanınmasına yol açmaktan başka işe yaramaz. Mesela Napoleon Genç Werther'i yedi kez okumuş, Mısır seferine giderken de yanından ayırmamıştır. Kitap ilk defa 1774 yılında basılmış, ancak intihar vakalarının artması üzerine 1775 yılında Goethe, kitabın sonuna şu cümleyle biten bir şiir eklemek zorunda kalmıştır:

“Adam ol ve benim yolumda yürüme.”

 

Edebiyat tarihçilerine göre Goethe ilk aşkını 12-13 yaşlarındayken yaşamış. Fransız bir tiyatro aktrisinin kızıymış ilk aşkı. Yaşı göz önüne alındığında da anlaşılabileceği gibi, birkaç hediye alış verişinden öteye gitmemiş. Bilinen aşklarının içerisinde iz bırakmayan ya da bilinen iz bırakmayan bir tanesi. Belki de küçük Goethe'nin iç dünyasında nice fırtınalar kopmuştur o zaman. Bilmiyoruz. Ama büyüdükçe aşkları derinleşir izleri de kalıcı hale gelir. Kimisi başlı başına bir esere dönüşürken kimisi de şiirlerine, Faust'a ve diğer eserlerine yayılır. Şu ya da bu şekilde Goethe aşklarını ve aşık olduğu kadınları farkında olmadan ölümsüzlüğe taşır.

İlk gerçek aşkı, Gretchen adındaki bir kızdır. 15 yaşında olan Goethe'nin, kendi sosyal çevresinden farklı bir çevre içinde kurduğu arkadaşlıkların sonucu olan bu aşk, onu oldukça sarsmıştır. Gretchen, kendisinden büyüktür ve aslında genç adama duyduğu kardeşçe bir sevgidir. Ama Gretchen'in hislerinden önce aralarına Goethe'nin babası girer. Goethe'nin babası otoriter bir adamdır, olayların kendi kontrolünden çıkmasına izin vermez ve istediği şekilde yönetir çocuklarının yaşamını. Oğlunu bu uygunsuz çevreden koparır ve böylece gençler birbirlerinden uzaklaşır. Goethe'yle aşkının arasına babasının mantığı girmiştir. Ama Goethe bu aşk acısını uzun süre çeker ve kendini öldürmeyi bile düşünür.

Üniversitede hukuk okumak için Leipzig'e gider. Burada aşkın adı Annette'dir. Aşk karşılıklıdır. Birlikte keyif içinde zamanlar geçirirler. Zaten coşkulu bir kişiliği olan Goethe, aşık olduğunda daha coşkulu olur ve yoğun yaşar aşklarını. Tutkuludur. Ancak aşkın o ilk baş döndürücü etkisi geçtiğinde başka düşünceler yüzeye çıkmaya başlar. Goethe hayata, kendi gelişimine, bilgiye, yazmaya karşı da tutkuludur. Ve kendini tamamlama ve gerçekleştirme arzusu çok güçlüdür. Evli bir adam olarak bunları yapamayacağından emindir. İki kişilik bir hayata hazır değildir. Bu kez aşkıyla arasına kendi mantığı girmiştir. Bunları fark eden Goethe, Annette'ye ayrılmaları gerektiğini söyler. Ve aşklarını sonlandırır.

Doktorasını tamamlamak için Salzburg'a giden Goethe burada da Friederike'ye aşık olur. Goethe aşksız yaşayamaz. Aşık olmayı bir aşkın içinde olmayı sever. Artık yaşı da, aşıklarına evliliği düşündürecek kadar, büyümüştür. Friederike'yle de dolu dizgin yaşar aşkını. Friederike evliliği düşünecek kadar yakındır aşkına ve güvenmektedir. Planlar yapmaktadır kendi kendine. Ancak Goethe'nin gönlünde esen aşk fırtınası dingin bir esintiye dönüştüğünde, yine evliliğe hazır olmadığını düşünür. Korkar ilişkisinin varacağı yerden ve terkeder genç kadını. Friederike çok kırılmıştır. Ömrünün sonuna kadar hiç evlenmez.

Bundan sonra Goethe, kendisine, edebiyat tarihinde yeni sayfa açtıracak bir kadına aşık olur. Bu aşk onu çok mutsuz edecek, hırpalayacak ve nihayetinde ona Genç Werther'in Acıları'nı yazdıracak olan karşılıksız bir aşktır. Genç hukukçuların ustalaşmaları için, geleneksel olarak, gittikleri Westler'e giden Goethe burada Lotte adında bir kızla tanışır. Ve ona aşık olur. Yakınlaşmaya çalışır ama Lotte aşkını görmezden gelerek karşılık vermez. Çünkü, Goethe bilmez ama, Lotte nişanlıdır ve nişanlısına bağlıdır. Kızın nişanlısı ise Goethe'nin Westler'e geldiğinde arkadaş olduğu Kestner adındaki kişidir. Goethe Lotte'nin hem nişanlı hem de arkadaşıyla nişanlı olduğunu öğrenince iki kere yıkılır. Yine de gönlüne söz geçiremez. Lotte ve Kestner onu avutmaya çalışırlar ama Goethe çareyi bu şehri terk etmekte bulur. Şehirden ansızın ayrılır ama bu çiftle irtibatını sürdürür. Mektuplaşırlar hem Lotte hem de Kestner'le. Lotte ona, ilk karşılaştıkları gün üzerinde olan giysinin pembe kurdelesini göndermiştir bir mektubunda. Goethe mektuplarında onların evlilik işleriyle yakından ilgilidir ama çift, onun daha fazla incinmesini istemediklerinden ona düğün tarihini de bildirmezler. Üzerinden zaman geçmesine rağmen Lotte'yi unutamamıştır Goethe. Bir gün, Kestner'den bir mektup alır. Bu mektupla ortak bir tanıdıklarının intihar ettiğini öğrenir. İntihar sebebi ise başka birisinin karısına duyduğu umutsuz aşktır. Bu haber Goethe için adeta fitilin ateşlenmesi olur. Genç Werther'in Acılarını yazmaya başlar. Dört haftada tamamlayacağı bu eser ruh durumunun ve yaşadıklarının ayrıntılı bir fotoğrafını oluşturur. Goethe'nin acılarıyla beslenen Werther'in hikayesi şöyledir:

Werther, hava değişimi, için gittiği küçük bir kasabada Charlotte adındaki bir kıza aşık olur. Fakat Charlotte nişanlıdır. Nişanlısı Albert görevi gereği bir süreliğine kasabadan ayrılmıştır. Yaşlı bir yargıcın kızı olan Charlotte, annesinin ölümünden sonra kendisinden küçük çok sayıda kardeşine annelik etmektedir. Werther, gündelik hayatın içinde, kızı ziyaret etmeye başlar düzenli olarak. Aile hayatının iyice içine girer ve tüm bu davranışlar Charlotte'a olan aşkının daha da artmasına sebep olur. Aşkının büyümesinden daha güçlü olarak büyüyen şey ise kavuşmanın imkansızlığıdır. Artık genç adam aşkın sarhoşluğundan imkansızlığın derin acısına doğru hızla savrulmaktadır.

Sabahleyin sıkıntılı bir rüyadan uyanınca kollarımı ona doğru boşuna uzatıyorum. Mesut ve temiz bir rüyaya aldanarak, kendimi onun yanında çimenlerin üzerine oturmuş, eli elimde, ellerini binlerce öpücükle okşar sanıp geceleyin yatağımda onu boşuna ararım. Ah, henüz daha yarı uyku halindeyken onu yanımda aradıktan sonra iyice kendime gelince, içim sıkıntıdan kan ağlıyor, karanlık bir gelecek yüzünden acı gözyaşları döküyorum.

Adım adım kendi sonunu hazırlar Werther. Yaşadığı derin acıdan kurtulmak için kendini öldürmekten başka çare göremez. Ölümünü kendisi için bir kurtuluş, geride bıraktığı sevgilisi için ise derin bir acı olacak şekilde planlar. Son derece detaylı bir planla neredeyse törensel bir şekilde hayatına son verir. Ölüm planı bir yerde intikam planı gibidir.

“Onu yazarken, başucumda bulundurduğum sivri uçlu hançeri birkaç kez karnıma götürmekten kendimi alamadım.” dediği Genç Werther'in Acıları, yazın dünyasında adeta bir bomba etkisi yaratır. Bu roman, bir “Werther salgını” başlatmıştır demek yanlış olmaz. İntihar eden insanların ceplerinden Werthher'in Acıları çıkmaya başlamıştır. Din adamları bu romana tepki gösterirler ancak bu tepkiler kitabın Almanya dışında da tanınmasına yol açmaktan başka işe yaramaz. Mesela Napoleon Genç Werther'i yedi kez okumuş, Mısır seferine giderken de yanından ayırmamıştır. Kitap ilk defa 1774 yılında basılmış, ancak intihar vakalarının artması üzerine 1775 yılında Goethe, kitabın sonuna şu cümleyle biten bir şiir eklemek zorunda kalmıştır:

Adam ol ve benim yolumda yürüme.

Tehlikeli dozda romantizm içeren bu eser, okuru yüzyıllar sonra bile sarsacak güçtedir. Aşkı ve aşkın içerebileceği derin tutkuyu sahici bir biçimde anlatır. Son derece sade bir dil kullanır yazar. Doğaya olan tutkusu ve hayata ilişkin çıkarımları doğal akışın içinde yer alır. Simgeleri kullanışı çarpıcıdır  Goethe'nin. Mesela, aşkının en güzel en umutlu günlerindeyken çiçekler açan, onu rahatlatan mutluluğunu neredeyse paylaşan doğa, umudunu kaybedip kendi sonunu planladığı günlerde fırtınalarla sellerle dolu olan yıkıcı yüzünü gösterir ona.

Genç Werther'in Acıları bir mektup roman. Werther'in arkadaşına yazdığı mektuplardan oluşuyor. Kitabın başında mektupları derleyen kişiden okura kısacık bir sunuş yazısı var. Orada da söylendiği gibi: “... Onu ve karakterini de beğenip sevecek, alınyazısından gözyaşlarınızı esirgemeyeceksiniz...”.

Goethe Lotte'den sonrada aşık olmuş, başka kadınlarla birlikte yaşamıştır. Ama Lotte'ye karşı olan umutsuz aşkı, Genç Werther'in Acıları'yla ölümsüzleşmiştir.

 


İllustration: Maria Jodra

Fotoğraf: Young Goethe in Love (2010)

 

 

 


Herkes bilsin