Menu

Kadınlar ve Erkekler

Özge Mergen*

 

Yükler yüklenen herkes için içim sızlar. Küçük yaşında "ben yokken evin reisi sensin, annen ablan sana emanet" diye minicik omuzlarına dünya sorumluluk bırakılan çocuklar için de. Bu çocuklar hayatı boyunca kendisinden başkalarının namusunun, güvenliğinin, geçmişinin de sorumluluğunu almaya çalışır, bir süre sonra zaten kimsenin tek başına kaldıramayacağı bu yükü kaldıramaz, beceriksizliğinden utanır, kendisine de omuzladıklarına da o yükleri onlara yükleyene de kızar. Herkesten sürekli sorumlu olmak kolay iş değildir. İnsan göğüsleyemeyeceği zorluklarla yalnız bırakılmayı sırf erkek olduğu için hak eder mi?

Duygularına kayıtsız kalınan herkes adına üzülürüm. "Erkekler ağlamaz" diye içi tıkanıp "erkektir yüz göz olunmaz" diye dokunulmadan sarılmadan teskin edilmeden yalnız bırakılan korkmuş ve üzgün çocuklar adına da. Bu çocuklar bir süre sonra üzülmekten korkmaktan utanır. Her insan gibi üzülmeye ve korkmaya izni olmadığı için büyüdüğünde sürekli öfkeli olur. Onlara hissedecek başka duygu bırakılmamıştır. Hem bu bu yollarla öfkeli olmaya zorlanıp hem de vurup kırdığı bağırıp çağırdığı için suçlanmak ne büyük sıkışıklık ne yaman çaresizliktir.

Sürekli kısıtlanan ya da sürekli ayrıcalık tanınan herkes için üzüldüğüm gibi "erkektir yapar, erkektir gezer" diye diğerinden üstün tutulan çocuklara da üzülürüm. Biri ezilirken, üzülürken, yok sayılırken ayrıcalıklı olmanın tadını çıkarmak zordur, insanın içi burkulur. Böyle büyüyen oğlanlar zamanla derinlerde bir yerde kendi varlığının kızları dezavantajlı duruma soktuğuna inanır, kendi bile yapsa kadınların ezildiği yerde kendinden utanmayı öğrenir. Kendinden utanan her insan gibi hep kızgın olur. Bu nedenlerle bu kültürde yetişen erkekler için üzülürüm. Kendi duygusundan ve ihtiyacından mesul tutulmak, gönlünce ağlamak, üşümek, zayıf olmak, yorulmak onların hakkıdır.

Eşitlik adına sadece kızları güçlendirerek yapılan her müdahale erkekleri büyürken karşılaştıkları bu zorluklarla yalnız bırakmaya devam edeceği için biraz eksiktir. Bütüncül bir bakış açısıyla konuya eğilmek hepimizin ve geleceğimizin hayrına olacaktır. Her ailede hem kızlar hem de erkekler için ses çıkmalıdır. Hangisine ne lazımsa onu sağlayarak, yolunu açarak, nasıl gelişecekse öyle gelişmesine izin vererek onlara büyümeleri için en uygun ortam hazırlanmalıdır. Kızların güçlenmeye ihtiyacı varsa güçlendirerek, cesaretlendirerek; oğlanların da tıkanmadan ve utanmadan kendini ifade etmeye ihtiyacı varsa üzülmesini, ağlamasını, sevinmesini, gülmesini destekleyerek, öfkeleriyle birlikte diğer duygularını da kabul ederek, onları özgürleştirerek büyümelerine yardımcı olunmalıdır. Kadınlar günü gibi erkeklerin de kendi zorluklarının farkına vardıkları, kendilerini ifade edebildikleri, birbirleriyle farklı yaşam ve duygusal deneyimlerini paylaşabildikleri bir de erkekler günü olsun isterim. Kendini anlayan her insanın diğerini de merak ettiğini bildiğim gibi kendilerini anlayan kadınların ve erkeklerin de birbirlerini anlamaya açık olacaklarını bilirim.

 

* Klinik Psikolog

 

 


Herkes bilsin