Menu

Çocuğa Tecavüz ‘Bakanlar’ı

Aytuna Tosunoğlu



Liste yapıyoruz.

Apartman içi merdivenlerden inerken bir-iki komşu görecek (o saate kadar görmediyse diyelim). Yaşın küçük, belli. Göğüslerin hemen büyümüş olabilir ama ah gözler! Gözlerden anlaşılır hemen, bir çocuk olduğun.

Ve karnı burnunda gebe olduğun!

Komşu demeyecek ki, “Bir dakika! Bu çocuğa karşı bir suç işleniyor! Böyle bir şey olmaması lazım. Hemen polise bildirmem gerek!” Şuraya iki komşu yazalım, bakalım.


Zamanı geldiğinde apartmandan bir-iki kişinin kolunda ve yardımla çıkacaksın. Gebesin ve yaşın 13. Taksiye bindirecekler, seni. Şoför görecek. Yolun karşısında, pencerelerde, bakkal önünde yetişkinler var. İki kişinin kolunda taksiye binen çocuk dikkati çeker. Soracaklar, “Filancanın kızı değil mi, o? Ne oldu, acaba?” Cevap, “Zamanı geldi.” “Doğuma gidiyor, herhalde.” O sırada orada bulunan tesadüfi minik kalabalıktan bir kişi, tek bir kişi demeyecek ki, “Bir dakika! Burada bir suç var! Yaşı tutuyor mu ki! Babası kim? Polise bildirmem gerek.” Buraya tutumlu davranıp tek kişi ekleyelim. Toplamda üç kişi etti. Taksi şoförü de gördü durumunu. Kendi kızları var, üstelik. Biri senin kadar, 13 yaşında. Demeyecek ki, “Burada suç işleniyor! Arabayı direkt karakola çekmeliyim!” Etti, dört.
 

Taksi, Acil Hasta Girişi kapısının önünde durup yolcularını boşalttığı andan itibaren 13 yaşında gebe bir kız çocuğunun klinikten içeriye girdiğini gören sayısı daha büyük hızla artacak. Kapıda durup sigara içen üç kişi, bekleme alanında altı kişi. Merdivenlerde iki kişi, asansörde dört kişi… ve devamı ve devamı ve devamı. Aralarından bir tanesi, sadece bir kişi; “Bu bir çocuk ve ona tecavüz edilmiş! Polis yok mu?” demeyecek. Biz seni muayene eden doktorda duralım, güzel kuzum, miniğim. Doktorla birlikte (oldukça tutumlu davranarak üstelik) şu ana kadar sana karşı işlenen o büyük suça ses çıkartmayarak ortak olanların sayısı listede yirmi oldu. Sana çocuk gelin denmediğini, bu tamlamanın sadece işledikleri büyük suçun üzerini bir masumiyet hikayesiymiş tadı vererek örtmek amaçlı kullanıldığını biz biliyoruz. Seni kandırıyorlar, çocuğum.
 

Kaçınılmaz son, doğum anı geldiğinde kasılmalar nedeniyle acı içinde haykıracaksın. Oysa senin kızlı erkekli okul arkadaşların olmalıydı, şimdi. Evde beraber zaman geçirmeli, annenin gözetiminde, annenin yaptığı keki yerken gülüşmeliydiniz. Hepinizin içinde fiziksel, kültürel, sosyal cinsellik düğmesi varken ama daha oluşum aşamasındayken nasıl bir şeytan insan onu zorla ve kurcalayarak aktive eder ki… Zamanınızın çoğu okulda kızlı, erkekli geçmeliydi. Birlikte basketbol, voleybol oynamalıydınız. Ergen enerjisini spora yönlendirecek büyükleriniz olmalıydı başınızda.
 

Seni doğurtan ya da hamileliği sonlandıran sevgili doktorun, görevini serinkanlılık ve sevecenlikle yerine getirdikten sonra gidip polise bildirmemiş, sana tecavüz edildiğini. Çok iyi doktormuş, kaç yazar… Sonunda hastaneden biri çıkmış savcılığa şikâyette bulunmuş, devlet o andan itibaren duruma el koymuş. Şikâyette bulunan hastane çalışanının başımıza ne belalar açtın kaltak, kurulu bir düzenimiz vardı, para da kazanıyorduk diye düşündüklerinden olsa gerek, görev yerini iki defa değiştirmişler.
 

Gazeteler, web haber siteleri bu çalışanı vitrine çekerek onu kahramanlaştırdılar. Doğru olanı yapmak kutlanmaz, övgüye şayan olmaz, tekilleştirilmez. Toplum yararına, toplum için haber yapacaklarsa yukarıda sıraladığım liste üzerinden haber yapmalılar. Listede tutumlu davranıp bir çocuğa tecavüz ve ardından gebe bırakma konusunda sessiz kalan insan(!) sayısını yirmi kişi ile sınırladım. Bu şu demek; bir çocuğa tecavüz edilmiş, yirmi kişi bunu anlamış, devlet görevlisine suçu bildirmemiş. Suçu bildirmemiş yirmi kişi, hanımlar beyler! Yapması gerekeni yapana, “Ne hissettiniz?” sorusu yöneltileceğine, gazeteci titizliği ile olası yirmi kişinin peşine düşüp, “Tecavüzü neden bildirmediniz?” sorusunun cevabını aramalıydık.  
 

Gazete haberleri özel hastanelerin bazılarında adölesan gebe polikliniklerinin 10-17 yaş arası gebe kız çocuklarına hizmet verdiğini söylüyor. O denli yaygın ki, kendi adını alıp fakültesi olmuş… Olayın merkezindeki hastaneye her yıl ortalama 450-500 gebe çocuk başvuruyormuş. Bu, bir hastane için her gün ortalama 1.4 gebe çocuk demek. 450 gebe çocuğa karşı suç işlendiğini anlayan/bilen insan(!) sayısı yukarıda yirmi kişiyle sınırlı tuttuğum liste ile birlikte düşünüldüğünde toplamda 9000 insan yapıyor. Yazı ile: dokuz bin! Dokuz bin kişi bir çocuğa tecavüz edildiğini anlıyor ve suç duyurusunda bulunmuyor.
 

Lafı dolandırmanın bir anlamı yok.

Rezil durumdayız.


Bizi başka ülkelerin bu konuda sergilediği tutumlar, sosyolojik araştırma rakamları vs ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren, devletin kademelerinde çalışan baskın erkek kafasının pek güzel yerleştirdiği uygulamalar… Yumuşak bir yerleştirme. Fark ettirmeden. Ve sonucunda birbiriyle yarışırcasına verdikleri beyanlar, açıklamalar, geri adım atıyormuş gibi yapmalar, kültür oluşturma çabaları.
 

Kimse rızası vardı demesin, Allah aşkına!

Rezil durumdayız.

 

 

 

 


Herkes bilsin